Başlıktan anlaşıldığı üzere bu konuda bazı tecrübelerimi aktaracağım bir yazı dizisi hazırlıyorum, kıssadan hisse gibi de yorumlanabilir.
Adalet mezunu genç bir arkadaş şu zamana kadar özel ders aldığını ama sınava 1 ay kala öğretmeninin tatile gittiğini bu sebepten son 1 ay için özel ders öğretmeni arayışına girdiğini ve benimle görüşmek istediğini belirtti. Bende kendisiyle mevcut durumu değerlendirmek ve seviyesini ölçmek için görüştüm. DGS hazırlık için seviye belirlemede kullandığım 20 soruluk mini testi kendisine çözmesi için verdim. Soru çözüm şeklini, soruya yaklaşımını, çözdüğü veya pas geçtiği soruları incelemeye koyuldum. 20 soruluk seviye belirleme testinden sadece 2sini çözüp diğerleri hakkında fikir yürütememesi beni şaşkına çevirdi. Kendisinin bazı konuları görmediğini ve bu tip sorulardan hiç çözmediklerini, bazı soru tiplerini ise ilk kez gördüğünü söylemesi şaşkınlığımın ve soracağım soruların artmasına sebep oldu diyebilirim.
Özetle sınava son bir ay kala Adalet bölümünden Hukuk Fakültesine geçmek için yapması gereken netin bir hayli altında kalan bu arkadaşımızla sohbet etmeye başladık. Öğretmen arkadaşın ilk öğretim öğretmeni olmasından, haftalık ders saatine, kullanılan kaynakların niteliğinden, sınava bir ay kala yarı yolda bırakmasına kadar bir çok vasat durumla karşı karşıya kalan bu arkadaşın bir de performansı göz önüne alındığından kendisine acı tabloyu sundum. Son bir ayda söz konusu bölümü bu seviyeyle kazanmasına imkan yoktu ve dersi kabul etmedim.
Öğrenci arkadaşın iyi araştırma yapmadan öğretmen seçimi kendisine bir senelik süreye, harcadığı zamana ve ücrete mal olmasının yanı sıra bir sene geç üniversiteye gitme buna bağlı olarak bir sene geç mezun olma ve geç mezuniyetin getirdiği maddi külfetlerin tamamına sebep oldu.
Öğretmen araştırması yaparken referans isteyin, alanına hakim olup olmadığını araştırın yoksa sizde kaybedenler kulübünün bir üyesi olabilirsiniz...
